
BİR HÂL OLDU
Nasıl oldu böyle derken;
Koyup gittin sen çok erken,
Mecnun misali severken,
Ben bir sana susamıştım;
Adak bile adamıştım,
Dilim lâl, melâl gezerken,
Dileğime bir hâl oldu!
Hayatın kör kıskacında;
Yanar durursun acında,
Tutuşarak eyvah derken ,
Bileğime bir hâl oldu!
Yorganım buz, yastık diken;
Gözlerim kan dolmuş iken,
Neden, niçin, nasıl bilmem,
Emeğime bir hâl oldu !
Ozan Akol görmüş rüya;
Rahat yeri değil dünya,
Dalmış mı derin uykuya?
Yüreğime bir hâl oldu !
DEDİM ELVEDA
Tutunmuştum dalına su dökmüştüm yoluna
Kanlı yaşlar akıttım gecelerin koynuna
Ömrümü feda ettim bir hayırsız uğruna
Hatırlatan her şeye küstüm dedim elveda
Saçlarıma ak düştü yıllar vurdu boynuma
Heder ettin sevgimi al vebalim boynuna
Yazık ettin her şeye yad ellerin uğruna
Hatırlatan her şeye küstüm dedim elveda
Senin için hava hoş od’larda yanan benim
Sahte olan sözlere saf gibi kanan benim
Çileyi katık ettim sustum senin uğruna
Hatırlatan her şeye küstüm dedim elveda
Karardı gözlerim gemileri yakıyorum
Alev alev yanarken öylece bakıyorum
Bal helvası yemedim acı çektim uğruna
Hatırlatan her şeye küstüm dedim elveda
AH ETTİM!
Canıma can demiştim, seni ne çok sevmiştim;
Mutluluk badesini ellerinden içmiştim,
Kayıp giden sevdaya ben bir ömür biçmiştim, Ah ettim!
Gülmeyesin, yüzümü görmeyesin.
Ayrılmamaya dair ettiğin yemin nerde?
Habersiz nasıl gittin gönlümü saldın derde,
Vefasız olup kıyan, hesap verir mahşerde,
Ah ettim! Gülmeyesin, yüzümü görmeyesin.
Unutmak maharetse unuturum elbette;
Gerçeğimin koynunda uyuturum elbette,
Sevda çiçeklerini kuruturum elbette, Ah ettim!
Gülmeyesin, yüzümü görmeyesin.
Aşkın hikâyesini okuyup koydum rafa;
Yaşanılan her şeye delice yordum kafa,
Umarsız değilim ki; şimdilik yattım safa, Ah ettim!
Gülmeyesin, yüzümü görmeyesin.

İNSAN OLMALI
Hak yolu, sevgi yolu, yaşatır dolu dolu
Nüvesi özde saklı, kayırmaz sağı, solu
Kâinatın bağrından kucaklar şefkat kolu
İnsan insan olmalı gönülde taht kurmalı
BİR YIL
Bir yıl düştü eteğimden
Günler süzdü eleğinden
Nefes nefes eksilttik de
Anlamadık gitti, bizden
Yerin kulağına eğil
İşitmeyi eskittik de
Bir yıl daha gitti bizden
Geri gelmez geçen zaman
Pişmanlığı pek de yaman
Yüzümüzü ekşittik de
Ne çileler gitti bizden
Ölüm ökçemize basar
Ecel ipi bir gün asar
Ruhumuzu pörsüttük de
Can u canan gitti bizden
Göz açıpta yummuş gibi
Bitmemeyi ummuş gibi
Kendimizi kandırdık da
Ahd u ferman gitti bizden
Gülay SORMAGEÇ
(OZAN AKOL)
O’NA HAS
Ben özümü yalnız O’na bağlarım
Coşkun seller gibi durmaz çağlarım
Sevda od’u ile yürek dağlarım
Dinimi O’na Has kılar giderim
Sırat-ı müstakim bütün emelim
Ruhu pak eylerim safî niyetle
Cürmüme bin tövbe sıkı diyetle
Ol Kerem Şah’ına ubudiyetle
Dinimi O’na Has kılar giderim
Sırat-ı müstakim bütün emelim
Nebiler vahiyle bize seslenmiş
Tevhid şifasıyle Akol süslenmiş
İhlas kuldan bunun için istenmiş
Dinimi O’na Has kılar giderim
Sırat-ı müstakim bütün emelim

ŞİİR SUSMAZ Kİ
Duygu Seli Ruha şiirin sesi
Şaire damlanın ilham nefesi
Azad olur sözler kırar kafesi
Şairler ölse de şiir susmaz ki
Dünyadan çok Şair konup da göçmüş
Kelam tılsımında büyüler çözmüş
Firar etmiş bazen de Yürek sökmüş
Şairler ölse de şiir susmaz ki
Yetim kelimeler boyun bükmesin
Karalar bağlayıp sakın küsmesin
Başın okşar kalem hiç üzülmesin
Şairler ölse de şiir susmaz ki
Hoş Sada bırakmak Şair muradı
Kaybolmaz dizede yaşayan adı
Kehribar şifası bellekte tadı
Şairler ölse de şiir susmaz ki
Akolun nağmesi güçlüdür şiir
Sazın tellerinde türküdür şiir
Her iklim boy atan ülküdür şiir
Şairler ölse de şiir susmaz ki


