Genel

JOANA INES SOARES

Portekiz’in Alentejo bölgesindeki Monsaraz şehri, bir tepenin üzerine kurulmuş, ortaçağ zamanlarına dayanan, çevredeki kırsalın nefes kesici panoramik manzaralarını sunan pitoresk bir köydür. Müstahkem köy, sağlam duvarlarla çevrilidir ve geçmişe bir bakış sağlar ve ziyaretçilere, rengarenk çiçeklerle süslenmiş büyüleyici beyaz badanalı evlerle dolu dar, dolambaçlı sokaklarda dolaşma şansı sunar. Sanatçı Joana Inês-Soares’in büyüleyici dünyası buradadır. 42 […]

NEW:NOW, 2ND EDİTİON, YENİ/ŞİMDİ, SÜRÜM 2.0

Genç sanatçıların çalışmalarını sunduğumuz bu seneki sergimiz de yine heyecan verici, sıra dışı; bünyelerinde geleceğin ipuçlarını taşıyan, yeniye ve değişime dair işleri görüp deneyimleyeceğiz. Genç yaşlarına rağmen dolaşımda olup oldukça tanınan sanatçılarla birlikte, isimlerini daha az duymuş olabileceğimiz genç sanatçıların işleri yan yana  olacak. Dünya çapında büyük ustaları misafir etmiş bir asırlık bu özel mekan

MEHMET SİNAN KURAN:POST NARRATIVE

Anlatı, insanın dünya karşısında aldığı en eski etik pozisyondur. Zamanı kavramanın, anlamı taşımanın, deneyimi dönüştürmenin bir yolu.Bir geçmiş ve gelecek duygusudur; yaşanmış olanla yaşanacak olan arasındaki ahlaki bağdır. Bugün, bu bağın ipleri eprimiş durumda. Herhangi bir çekim gücünden, ağırlıktan, herhangi bir hakikat anından yoksun günümüzün mikro anlatılarıyla anlam birikmiyor artık, yalnızca dolaşıma giriyor. İçsellik, teyakkuz

MİNOTOR’UN FISILTILARI

Etkileşimli Sürükleyici Sergi Prof. Andrzej Bednarczyk, Elektro Moon Vision sanatçı ikilisi ve Tomasz Wolff’un ortak imzasını taşıyan “Minotor’un Fısıltıları”, günümüzün karmaşık ve kaotik dünyasında insanın varoluşsal durumunu konu alan sürükleyici ve interaktif bir sergidir. İzleyici, yapay zeka kullanılarak yaratılan, sürükleyici projeksiyonun artırılmış gerçeklik (AR) öğeleriyle zenginleştirildiği, çok katmanlı anlamlarla örülü bir labirentin içine adım atar. “Minotor’un

DÜNYA DANS AŞKI VE EMEL APLER

Bedenini sevmeyen  Tanımayan toplumlar gelecek kuramazlar! Yıllar içinde bu tezimi doğrulayan insanlarla, Sanat arenasının kişilikleri ile ortak paylaşımlarım oldu. Dünya dans kültürü büyük hamlelerini, Kurduğu sanat endüstrisi programlarıyla  Batıyı çekim merkezi olmasını sağladı. Bu sadece bir çabanın ve değişimin ürünü değil elbette, Aynı zamanda ekonomik dünyanın gücü olmakla eş anlamlıydı!  Dünya nüfusunun kalbinin attığı yerlerde 

İNSANLIĞIN SANATÇISI OKTAY GÜZELOĞLU

Oktay Güzeloğlu Raconu; Bir tarih bırakarak gitti aramızdanFakat;Beyoğlu arkaik sayfalarına en çok onun kalemi pusula olmuştur. En görkemli ve erdemliSanatçısıydı kiBizans entrikalarına en güzel cevapları verenBir o kadar herkesin kardeşi olan kalbiYılmaz Güney ile sanki kararlar alıpPera’da yeryüzü çocuklarını yalnız bırakmayanDelikanlı kitabını armağan edenUstalar arasında yerini almıştı.Beyoğlu’dan dünya insanlığa kanat açanMerhamet hırkasını saklayanDerviş ruhlu kaptandı

NEYZEN TEVFİK ŞİİRLERİ

GEÇER Izdırabın sonu yok sanma, bu alem de geçer,Ömr-i fani gibidir, gün de geçer, dem de geçer,Gam karar eyliyemez hande-i hurrem de geçer,Devr-i şadi de geçer, gussa-i matem de geçer,Gece gündüz yok olur, an-ı dem adem de geçer, Bu tecelli-i hayat aşk ile büktü belimi,Çağlıyan göz yaşı mı, yoksa ki hicran seli mi?İnleyen saz-ı kazanın

DANSA FİNA DANS OKULU ZAFİRA SAMANCI

Zor günlerin yaşam sahnesine çıkan bir adım gibi Gelir geçer gökyüzüne saklanan bedenlerin ömrü O yüzden dünya insanlığının dans serüvenleri Büyük aşkların emek yıldızları hiç durmadan yaratırlar O coşkunun sardığı anların kavuştuğu insanlık okulu açar sahnelerini. Zafira Samancı dans sanatı için koştuğu can suyu sabahlarında Kalbinde durmayan bir hayalin ucunda dünyasını ararken Dansların renkli köprüsünde

MARTİNA KRONE FREEDOM

Bir uykunun fırçası gelir renklerine İki çocuk sokağına saklanır Üç oyunun sonunda kaybolurlar Dörde sokak öteye varıp konuşurlar hayallerini Beş düşün içinde kapısını çalacakları atölye Martina Krone. Altı gün geçse bile ayrılmazlar atölyesi ışığından Yedinci istekleri orada resimler yapmak olur ki Sekiz damla boyanın elinde yıkanırlar Dokuz tual armağanları On renkli eser üretmek üzere çalışmaya

MEÇHUL

Masum zamanların çocukları şarkılar rüzgarına Masallar canına sayfa açarlar Melekler kanadında duran merhamet Mu kıtasına kalan küllerin ayak izleri Mardin kapı şen olur türküsüne koşarken Maratonuna başlayan yolların yıldızı olur. Muradına koşan aşkların yeryüzü kapısı nasıl varsa Mümkün olmayan düşlerin sesleri konuşur Müzelik insanların mutluluk çağrısı Mükemmel yağmur yağdırırsa Mi si la do akoruna gelen

Scroll to Top