Genç sanatçıların çalışmalarını sunduğumuz bu seneki sergimiz de yine heyecan verici, sıra dışı; bünyelerinde geleceğin ipuçlarını taşıyan, yeniye ve değişime dair işleri görüp deneyimleyeceğiz.
Genç yaşlarına rağmen dolaşımda olup oldukça tanınan sanatçılarla birlikte, isimlerini daha az duymuş olabileceğimiz genç sanatçıların işleri yan yana olacak.
Dünya çapında büyük ustaları misafir etmiş bir asırlık bu özel mekan da başrollerdedir, kuşkusuz mekanın ruhu da duyarlı bir estetik deneyimi demleyecektir.
Sergimiz, dünyamız ve çevremizdeki yaşama dair birçok sürecin arka arkaya ve hep birden alışılagelmedik oluşumu, kırılması ve ani yön değiştirdiği yani belirsizliğin baskın olduğu bir zaman diliminde yer alıyor.
Dünya ve bölgemiz sahnesindeki ani değişiklikler insanlarda kaygılar yaratıyor, anlamlandırmakta güçlükler çekiliyor.
Doğal olarak yaşama dair her şey, sanata da yansıyor. Sergi başlığımızın yerküremiz ve bölgemizin güncel bağlamında daha da anlam kazandığını düşünüyorum.
Öncelikle küçüklü büyüklü göç akışlarını sınırların artık pek durduramadığını izliyoruz.
Kesinlik içeren kavram, norm, terkip, sınıflama ve tanımların da hem nicelik hem de nitelik olarak güçlü basınçlar ve meydan okumalarla sarsılmakta olduğunu izliyoruz.
Arakesit, geçirgenlik, hibritlik ve melezliğin egemenliğinin ön aldığını görüyoruz, küçük/güçlü fikirler ve eylemler yapılara sızarak aşılıyabiliyor veya enfekte edebiliyorlar.
Kuşkusuz yaşamla ilgili her durum hatta daha da fazlası ve ötesi sanatı ilgilendirir, bu sergide de genç sanatçılarımız bunu bize bire bir duyumsatıyorlar.
Yeni:
Şimdi’nin ikinci edisyonunda yaratı, özgünlük ve özgür estetik ifadenin taze, kaliteli ve seçkin örneklerini izleyeceğiz, geleneksel ve geleceksel mecralarda…
Sergimizdeki bir başka izlek de yukarda bahsi geçen akışkanlık ve geçirgenliğin tezahürü olarak genç sanatçılarımızın coğrafi konumlarının çeşitliliğidir.
Sanatçılar her yerde; kasaba, metropol, kent ve uluslararası sanat merkezlerinde yaşıyor, ağlarda yer alıyorlar, hareketliler ve üretiyorlar.
Bu diyalektiğin ilerde toplam nitelikli yaratıcı eyleme ve sanatçılarımızın küresel sanatın etkin bir bileşeni olmasına katkısının önemli olacağını düşünüyorum.
İzlenebilecek bir başka aks da lif/dokuma sanatına dairdir.
Toplumsal tarihinde göçebelik olan, çok göç alıp-veren bu coğrafyadaki geleneksel dokuma sanatlarının zenginliğinin yakında çok kaliteli ve evrensel nitelikte çağdaş sanatçılar üreteceğini öngörüyorum.
Sunduğumuz genç sanatçılar ve işlerinden bunu hemen şimdi görüp deneyimleyebiliriz.
CerModern ana salonda aşağı yukarı her yıl sunduğumuz genç sanatçılar seçkisinin üçüncüsünü gerçekleştirebildiğimiz için sevinç duyuyor, kurumsal bir nitelik kazanmada önemli bir dönemeç olduğunu düşünüyorum.
Geçtiğimiz bir yıla yayılan ve son derece titiz ve emek yoğun bir takip süreci sonucunda davet edilen sanatçılarımızın geleceğimizin yaratıcı meşalesini daha da öteye başarıyla taşıyacaklarına dair güvenim sonsuzdur.
Attila Güllü
Küratör
